Kişinin kurduğu iletişimlerde, onun kişiliğinin ve iletişim bilgisinin etkisi kadar, hangi rolü oynadığının, hangi değerleri benimsediğinin de önemi vardır. Diyelim ki Ahmet Bey kuyrukta bekliyor ve kuyruğun ön tarafına birisi kaynak yapıyor. Ahmet Bey bu münasebetsizi nasıl uyarır? Şüphesiz ki Ahmet Bey ait olduğu ekol ve dünya görüşüne uygun bir dil kullanacaktır. Şimdi bu tipleri bir görelim:
Klasik Tepki : Sıraya geç kardeşim!
Neoklasik Tepki : Şeker kardeşim sıraya geçiver.
Realist Tepki : Sıra var!
Sürrealist Tepki : Sallandıracaksın bunlardan ikisini Kızılay da bak bir daha yapabiliyorlar mı!
Romantik Tepki : Beyefendi galiba sırayı görmediniz.
Natüralist Tepki : Sırana geç!
Modern Tepki : Efendim insanımız eğitimsiz. Halbuki Avrupa’da...
Post-Modern Tepki : Sırana geç lan ayı!
Uzlaştırıcı Tepki : Acelesi olmasa öne geçmezdi; üzmeyin garibi...
Devrimci Tepki : Alt yapı sorunları çözülmeden halkımız sıraya geçmez. Devrim olunca herkes hizaya gelecek.
Kaderci Tepki : İki dakika fazla beklesek kıyamet mi kopar? Kısmetse hepimizin işi görülür.
Septik – Kuşkucu Tepki : Ön ve arka kavramları görecelidir. O tarafın ön taraf olduğuna kim karar verdi? Öne geçtiğini zanneden, aslında arkaya geçmiş olabilir.
Kant’cı Tepki : Efendim algılanmayan şeyler yok demektir. Bakmayın o tarafa,adam yok olur.
Kötümser Varoluşçu Tepki : Herkes bir gün ölecek. Onurlu bir şekilde bekleyin. Bir gün o adamda ölecek...
İyimser Varoluşçu Tepki : Sıkmayın canınızı, şu anın tadını çıkarmaya çalışın. Bakın ne güzel hayattasınız ve birileri önünüze geçebiliyor.
Hümanist Tepki : İnsanlık bir bütündür. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için... Dolayısıyla birimiz öne geçince, aslında hepimiz öne geçmiş oluyoruz.